Atilla ŞAHİN
Gümrük Müşaviri
EK MALİ YÜKÜMLÜLÜKLER, İDARİ DÜZENLEMELER İLE
ÜLKE AYIRIMI GÖZETİLMEKSİZİN YAYGINLAŞTIRILMAKTA MI?
(EK MALİ YÜKÜMLÜLÜKLERİN ANAYASAYA UYGUNLUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ)
Bilindiği üzere ülkemizde 2011 yılı itibariyle bir çok ürün ve ürün gruplarının ithalatında ilave gümrük vergisi(İGV) ve ek mali yükümlülük(EMY) uygulamaya başlanmıştır. İGV ve EMY’lere ilişkin Kararlarla;
- Başta tekstil ve konfeksiyon ürünleri olmak üzere birçok ürün ve ürün gruplarına gümrük vergisi dışında serbest ticaret anlaşmamız olan ülkelerden doğrudan Anlaşma kapsamında gümrük vergisinden muaf gelen menşeli eşyalar ile AB’den A.TR dolaşım sertifikası eşliğinde gelip te çapraz kümülasyon kapsamında menşeli olduğu tevsik edilen eşyalar hariç, ülke ayrırımı yapılmaksızın İlave Gümrük Vergisi uygulanmasına ilişkin Kararlar kapsamında belitilen ürünlere yine Karar’da belitilen oranlarda ilave gümrük vergisi;
- Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi(GTS) kapsamında AB’nin taviz uyguladığı ülkeler menşeli eşyaların AB üzerinden A.TR dolaşım sertifikası eşliğinde ithalinde ise Türkiye’nin uyguladığı GTS taviz uygulaması farkından kaynaklı vergi kaybını telafi etmek amacıyla AB nin taviz uyguladığı 14 az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke menşeli eşyalara 2017 yılı itibariyle Karar’da belirtilen farklara ek mali yükümlülük;
- Ülkemiz aleyhine kısıtlama ve farklı gümrük tarifeleri uygulması başlatan ABD’ye karşı bu tarife önlemine karşılık olarak ABD menşeli bazı ürün ve ürün gruplarına 2018 yılı itibariyle ek mali yükümlülük;
- Korunma önlemleri kapsamında ülke ayırımı yapılmaksızın diş fırçaları için ek mali yükümlülük;
- Kömürün elektrik üretiminde kullanılması amacıyla ithalinde ülke ayırımı yapılmaksızın ek mali yükümlülük 2016 yılı itibariyle uygulanmaktadır.
Dikkat edileceği üzere;
- Diş fırçaları ve kömür ithalinde uygulanan ek mali yükümlülükler hariç diğer ülkelerden ithale konu olarak uygulanmakta olan ek mali yükümlülükler ve ilave gümrük vergileri menşe esaslı olarak uygulanmaktadır.
- EMY ve İGV’sine tabi tüm ürünlerin ithalinde uygulanan önlemler bir tarife önlemi olarak belirlenmiştir.
İGV ve EMY’lülüklerin menşe esaslı olarak uygulanması nedeniyle;
- İGV uygulamasına yönelik Kararlarda; “Bu Kararın uygulanmasında eşyanın menşeinin doğru beyan edilmesinden ithalatçı sorumludur” hükmüne yer verilmiş ve ayrıca ithalat sırasında eşya menşenin ibrazı yönünden ithalatçıların ciddi sorunlar yaşamamasını teminen İthalat 2017/4 sayılı Tebliğ ile menşe ibrazında “İhracatçı Beyanı”, “Menşe Belgesi” ve AB’ den A.TR dolaşım sertifikası eşliğinde gelen ve çapraz kümülasyon kapsamında olan eşyalar için “Tedarikçi Beyanı” nın gümrük beyannamesi ekinde ibrazı halinde İGV uygulamayacağı,
- AB ülkelerinden A.TR dolaşım sertifikası eşliğinde gelen 14 GTS ülkesi menşeli eşyalara yönelik 2018/11799 sayılı Karar’da “Bu Kararın uygulanmasında eşyanın menşeinin doğru beyan edilmesinden ithalatçı sorumludur” hükmü bulunmakta ve bu Kararın uygulanmasına ilişkin Tebliğ ile ithalat anında ithalatçılar tarafından, ek mali yükümlük uygulanan ülkeler hariç ülkeler menşeli olduğunu gösteren “İhracatçı Beyanı”, “Menşe Belgesi” veya AB’den çapraz kümülasyon kapsamında menşeli olan eşyanın ithalinde “Tedarikçi Beyanı/Uzun Dönem Tedarikçi Beyanı”’nın gümrük beyannamesi ekinde ibrazında EMY uygulanmayacağı belirtilmiştir.
- ABD menşeli eşyalar için EMY uygulanmasına ilişkin Karar’da ise yukarıda belirtilen şekilde bir düzenleme bulunmamakla birlikte konusu, uygulama usul ve esasları benzer olması nedeniyle aynı uygulamanın bu Karar bakımında da uygulandığı anlaşılmaktadır.
Gümrük idareleri yukarıda zikredilen Tebliğ hükümlerine istinaden gümrük beyannamesi ekinde eşyanın menşeini tevsik eden belge sunulmayan ve EMY veya İGV beyanı yapılmayan hallerde, BKK’da belirtilen ülkeler hariç menşe ülke beyanlarında, EMY ya da İGV tarh ve tahakkuku yapılabilmekte ve cezai durum uygulanabilmektedir. Beyan sahipleri ise cezai bir durumla karşılaşılmaması adına menşe belgesi ibrazının mümkün olmadığı hallerde İGV veya EMY beyan ederek EMY veya İGV ödemek zorunda kalmaktadır.
EMY ve İGV’ne ilişkin Kararlarda EMY ve İGV uygulanan ülkeler hariç ülkeler menşeli ürünlerin ithalinde gümrük beyannamesi ekinde Tebliğlerde belirtilen menşe belgelerinin ibraz edilmediği gerekçesiyle EMY veya İGV uygulanması yasal mıdır?
Bilindiği üzere T.C.Anayasası’nın 73 üncü maddesinde;
“Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna(son değişiklik ile Cumhurbaşkanına) verilebilir.”
Aynı şekilde “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11’inci maddesinde;
“Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”
EMY ve İGV uygulanmasına ilişkin Kararların yasal dayanakları incelendiğinde, bu Kararların 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkındaki Kanun, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un ilgili madde hükümleri ve uluslararası anlaşma hükümleri dikkate alınmak suretiyle Anayasa’nın yukarıda zikredilen amir hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, ancak, bu Kararların uygulanmasına ilişkin Tebliğlerle getirilen idari düzenlemelerde yer alan; İthalat sırasında ithalatçılar tarafından ithale konu eşyanın İGV veya EMK uygulanan ülkeler hariç ülkeler menşeli olduklarını tevsik eden belgelerin gümrük beyannamesi ekinde sunulması halinde EMY veya İGV uygulanmayacağı hükmü gereği;
- Beyan sahibince ithalat sırasında Tebliğ’de belirtilen menşe tevsik edici belgelerin gümrük beyannamesi ekinde sunulamadığı durumlarda cezai bir durumla karşılaşılmaması için İGV veya EMY beyanı yapılmakta ve ithalattan sonraki aşamada belge ibraz edilse dahi Tebliğ’de bu konuda bir hüküm olmadığı gerekçe gösterilerek geri verme talebi kabul edilmemektedir.
- Beyan sahibince EMY veya İGV beyanı yapılmayan durumlarda ise, gümrük idaresince İGV veya EMY tarh ve tahakkuk ettirilerek Gümrük Kanunu’nun 234/(1)-a) maddesi hükmü uygulanabildiğinden, beyan sahipleri bu risklerle karşılaşmamak adına zorunlu olarak İGV veya EMY beyanı yapmak zorunda kalmaktadır.
Yukarıda belirtilen idari düzenleme suretiyle Kanun’la(kanunun verdiği yetki çerçevesinde BBK ile) hariç tutulan yani İGV ve EMY uygulanmaması gereken ülkeler menşeli ürünlerin ithalinde de belge ibrazının ithalat sırasında mümkün olmadığı durumlarda cebren ithalat vergisi tahsili hatta idari para cezası uygulanmasının yolu açılmaktadır. Bu suretle idari düzenlemeler ile Anayasaya aykırı olarak vergi(ithalat vergisi) ve ceza uygulanmasının önü açılmaktadır.
Bir yandan Anayasa’ya aykırılık oluşturmadan tarife önlemi uygulanırken diğer yandan menşe sapmasının da önüne geçmek, dolayısıyla rejim hükümlerinin ihlalinin önlenmesi idarenin temel yaklaşım ve görevlerinden olmakla birlikte, yapılan düzenlemelerin içerik olarak tüm yasal boyutlarının dikkate alınması gerektiği değerlendirilmektedir.
Diğer yandan, ithalat sırasında İGV veya EMY uygulanan ülkeler hariç ülkeler menşeli olduğu fatura veya sevk belgelerinde yer almakla birlikte, Tebliğ’de belirtilen belgelerden birinin gümrük beyannamesi ekinde ibraz edilmediği durumlarda , beyan sahiplerince ihracatçı beyanı ya da tedarikçi beyanının eşyanın serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulduktan sonraki bir tarihte ibraz edilmek üzere söz konusu İGV veya EMY tutarının Gümrük Yönetmeliği’nin 38 inci maddesindeki uygulamaya benzer şekilde teminata tabi tutulması taleplerinde, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin 23.07.20218 tarih ve 36051865 sayılı yazıları gerekçe gösterilerek reddedilmektedir.
Gümrükler Genel Müdürlüğü yazılarında özetle iGV’ne ilişkin düzelemelerde ihracatçı beyanın sonradan verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gerekçe gösterilerek ithalattan sonra ihracatçı beyanı ve tedarikçi beyanının ibrazı halinde geri verme talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Gümrükler Genel Müdürlüğü konuya salt İthalat 2017/4 sayılı Tebliğ ve Gümrük Yönetmeliği’nin 38 inci maddesi kapsamında değerlendirildiği, Anayasa’ya uygunluk yönünden bir değerlendirmenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün söz konusu değerlendirmesi “ihracatçı beyanı” açısından kısmen doğru bir yaklaşım olmakla birlikte “tedarikçi beyanı” özellikle “uzun dönem tedarikçi beyanı” konsunda konunun Türkiye ile AT Arasında Oluşturulan Gümrük Birliği’nin Uygulanmasına İlişkin 2006/10895 sayılı Karar’ın 70 ve 71’inci maddeleri kapsamında yeniden değerlendirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Tedarikçi beyanı ihracat anında tedarikçi tarafından düzenlenebildiği gibi, A.TR dolaşım sertifikası kapsamı eşyanın ithali yapılarak serbest dolaşıma girdikten sonra çapraz kümülasyon kapasamında taraf bir ülkeye yeniden ihracı sırasında da istenebilir. Uzun dönem tedarikçi beyanı ise bir yıllık süreyi aşmamak kaydıyla geçmişe yönelik sevkiyatları kapsayacak şekilde düzenlenebilmektedir.
Özellikle imalatçı ihracatçılar AB’den A.TR dolaşım sertifikası eşliğinde PAMK, PAAMK veya BBMK kapsamında menşeli olan ürünlerin ithalini takiben, olduğu gibi ya da işlenmek suretiyle yine taraf ülkeler ile ticarete konu edebilmektedirler. Bu gibi durumlara konu olan maddelerin ithali sırasında tedariçi beyanının ibraz edilmediği gerekçesiyle İGV veya EMY uygulanması Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiği gibi EMY ve İGV uygulamasına ilişkin kararların yasal dayanaklarına ve amaçlarına da aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmektedir.
Ayrıca birçok gümrük idaresince AB ülkeleri örneğin Almanya menşeli olan ve tamamıyla Almanya’da üretilmiş bir maddenin ithalinde ibraz edilen tedarikçi beyanlarının kümülasyon uygulamadığı gerekçesiyle kabul edilmediği anlaşılmakta olup, bu uygulama PAMK, PAAMK ve BBMK sistemlerine ilişki Model Protokol hükümlerine ve bu Protokollerin uygulanmasına ilişkin Yönetmelik hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir.
Bilindiği üzere PAAMK Yönetmeliği’nin 6/(1)-d) bendi hükmüne göre AB, EFTA veya Barselona Deklarasonu kapsamında sürece katılım sağlayan Akdeniz ülkelerinden biri menşeli olup Türkiye ya da ilgili Taraf ülkede hiçbir işçilik veya işleme uğramamış ürünler, bu ülkelerden birine ihraç edilmeleri halinde menşeli ürün statülerini korurlar.
AB ülkelerinin belirtilen tüm çapraz kümülasyon sisteminin merkezinde yer alan ülkeler olduğu gerçeği gözden kaçırılmadan bu ülkeler menşeli eşyanın A.TR dolaşım sertifikası yanında tedarikçi beyanı eşliğinde ithalinde tedarikçi beyanlarında ilgili tabloda kümülasyon uygulanmadığını belirten “No cumulation applied” ibaresinin hatalı yorumlanmaması gerekmektedir. Bu ibare tedarikçi beyanı içeriği eşyanın bu ülkede tümüyle elde edildiği ya da menşeli olmayan girdi kullanılsa dahi Protokol/Yönetmelik eki menşe kazanım kurallarına göre o ülkede yapılan işçilik ve işlemin menşe statüsü kazandırdığı anlamını taşımaktadır. Şayet gümrük idaresinin tedarikçi beyanının doğruluğundan ya da içeriği eşyanın taraf ülke menşeli olduğu konusunda bir şüphesi bulunuyorsa 2006/10895 sayılı Karar’ın 74 ve 75 inci maddelerine istinaden INF 4 Formu talebinde bulunma ve yapılan beyanın doğrulunu kontrol etme konusunda gümrük idarelerinin sınırsız bir yetkisi bulunmaktadır.
İGV ve EMY uygulanan ülkeler ve ürünler ithalat içinde çok önemli bir orana sahip olduğundan bir yandan hazine haklarının korunması açısından önlemlerin uygulanmasını saptırmayacak tedbirlerin alınması nasıl ki çok önemliyse, diğer yandan imalatçı ihracatçılar başta olmak üzere ithalatçıların uluslar arası mal tedarikinde karşılaştıkları zorluklar ve ulusal mevzuata göre ithalatta istenilen belgelerin mahreç ülkelerden anında temin edilemiyor olması ve de hatalı bir uygulamanın Anayasa’nın amir hükümlerine aykırı bir şekilde Kanunsuz vergi ve ceza uygulamasına yol açmasının önüne geçilmesi o kadar önem arz etmektedir. Bunu teminen;
- İGV ve EMY uygulanmasına ilişkin olarak yeni bir düzenleme yapılmak suretiyle tarife önlemi uygulanmayan ülke menşeli eşyanın ithali sırasında eşyanın menşeini tevsik eden belge ibrazının mümkün olmadığı hallerde, tarh ve tahakkuk ettirilen EMY ve İGV’lerinin teminata bağlanması suretiyle belge aslının ibrazı için örneğin altı ay veya bir yıllık bir süre belirlenmesi,
- İGV veya EMY’ğün peşin ödenmesi suretiyle eşyanın serbest dolaşıma girmesinden sonra belge ibrazı halinde Gümrük Kanunu’nun geri verme ve kaldırma hükümlerinin uygulanması,
veya Ticaret Bakanlığınca belirlenecek diğer önlemlerin bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belirlenmesi halinde sorunun çözümü yolunda önemli bir mesafe kaydedileceği değerlendirilmektedir.
Saygılarımla
06.09.2018
ATİLLA ŞAHİN
Gümrük Müşaviri