Dünya Gümrük Günü ile ilgili Başkanımızın Mesajı

0
116

DÜNYA GÜMRÜK GÜNÜ VE İŞ BİRLİĞİNİN ÖNEMİ

20’nci yüzyılın başlarından itibaren özellikle ikinci dünya savaşının bitimiyle birlikte uluslararası mal ticaretinin serbestleştirilmesi, gümrük vergilerinin azaltılması, ticaretin önündeki engellerin kaldırılarak ticaretin daha kolay bir şekilde yapılmasını sağlayacak uygulanabilir standart kuralların belirlenmesine yönelik çalışmalar sonucu 1947 yılında kabul edilen Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) 01.01.1948 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanmıştır. Başlangıçta geçici bir anlaşma olarak ortaya çıkan GATT, zamanla kurumlaşmış ve uluslararası ticaretin gelişmesinde büyük katkısı olan çok taraflı ticaret görüşmelerinin ekseni olmuştur. Bu teşkilat 1994 yılında sonuçlanan Uruguay Raunt görüşmeleri sonucunda, Dünya Ticaret Örgütüne dönüşmüştür.

GATT bünyesinde yapılan çalışmalar kapsamında 1950 yılında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 13 kurucu ülke tarafından Gümrük İş Birliği Konseyi Sözleşmesi imzalanmış ve 1952 yılında yürürlüğe girmiştir. İlk Konsey toplantısı 26 Ocak 1953 yılında Brüksel’de yapılmıştır. Bugün 183 üyesi bulunan Gümrük İş Birliği Konseyi 1994 yılında Dünya Gümrük Örgütü ismini almış olup, 26 Ocak tarihi Dünya Gümrük Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ), ulusal gümrük idarelerinin etkili ve verimli çalışmalarını sağlamak ve geliştirmek amacıyla kurulmuş, bağımsız, hükümetler arası bir kuruluştur.

1996 yılında Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği oluşturulması süreciyle birlikte imzaladığı ikili ve çok taraflı ticaret anlaşmaları ve bu anlaşmalar sonucu iç hukukunda yaptığı yeni düzenlemeler sonucu gümrük mevzuatı ve uygulamalarında da önemli değişikliklere yol açmıştır. 1999 yılında AB gümrük koduna uygun Gümrük Kanunu kabul edilmiştir.

Artık gümrük idareleri sadece vergi tahsil eden idareler olmaktan ziyade, kamu düzeni, kamu sağlığı, insan ve hayvan sağlığının korunması, bitki varlığının korunması, fikri ve sınai mülkiyet haklarının ve tüketicinin korunması gibi temel fonksiyonların yerine getirilmesinde daha aktif uygulama birimleri olmuştur.

Dünya ticaretinin günümüzde ulaştığı boyut ve küreselleşme olgusu nedeniyle, bir yandan eşyanın arz zincirini olumsuz etkileyen formalitelerden arınma çabası artarken, diğer yandan yüksek risk içeren malların yasa dışı ticaretinin önlenmesine yönelik emniyet ve güvenlik kriterleri uygulanarak uluslararası ticaretin optimal dengesinin sağlanması önem kazanmıştır.

Bu kapsamda, gümrük ve dış ticaret mevzuatında yapılan önemli değişiklikler, basitleştirilmiş usuller; taraf ülkelerle olan ticaretimizde mevzuatların uyumlaştırılması, gümrük işlemlerinin tamamen bilgisayarlaştırılması, ticaret partnerleri ile kamu otoriteleri arasında yakın iş birliğin sağlanarak ticaretin kolaylaştırılmasına ilişkin düzenlemeler ve koordinasyon toplantıları gümrük uygulamalarında önem kazanmıştır.

Bir yandan yasal ticaretin kolaylaştırılması çalışmaları diğer yandan yasa dışı ticaretin önlenmesi yalnızca gümrüklerin değil, aynı zamanda gümrüklerde temsilci sıfatıyla iş yapan gümrük müşavirlerine de önemli görev sorumluluklar yüklemiştir. Türkiye’nin ticari başarısı, etik değerlere verdiği önem, yasal olmayan ticaret ve yolsuzlukla mücadele konusundaki başarılarına bağlıdır. Çünkü yolsuzluk;

  • Küresel pazarda iş yapma maliyetini %10,
  • Gelişmekte olan ülkelerde kamuya iş yapma maliyetini %25 artırdığı bilinmektedir.

Gümrük idareleri, bu kadar önemli ve stratejik bir konumda görev yaparken, iş verimliliğinde başarılı olmasının temel ölçütlerinden birisi de muhataplarıyla iyi bir ilişki ve iletişim kurmasına bağlıdır. Sosyal bir varlık olan insanın doğası gereği iletişim vaz geçilmez bir unsurdur. Hayattaki başarımızın altında doğru, güzel ve etkili bir iletişim ve bilgi paylaşımı yatmaktadır. Çünkü;

  • İş hayatındaki kusurların %75’i ilişki ve iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
  • İş hayatındaki kayıpların %80’i kötü bir ilişki ve iletişimsizlikten kaynaklanmaktadır.
  • İş hayatındaki başarının ise %85’i doğru bir ilişki ve iletişime dayanmaktadır.

Gümrük uygulamalarına evrensel standartlar getiren ve 2006 yılında BKK ile kabul edilen Revize Kyoto Sözleşmesinin en önemli standartlarından birisi de ticaret erbabıyla yakın iş birliği ve resmi danışmanlık ilişkisi kurulmasıdır.

Bu nedenle çalışma hayatımızdaki başarıyı artırmak için paydaşlarla ilişkinin geliştirilmesi ve doğru iletişimin sağlanması yanında, sahip olduğumuz bilgileri muhataplarıyla paylaşmayı sağlayacak eğitsel çalışmaların kamu ve özel sektörde önemsenerek hayata geçirilmesi elzem teşkil etmektedir.

DGÖ tarafından 2024 yılı için “Geleneksel ve Yeni Ortaklarla İşbirliğinde Gümrükler” teması belirlenmiştir. Ülkemizin geleneksel olarak komşuları ile olan sosyal, kültürel ve ekonomik iş birliği yanında Avrupa Birliği ile ekonomik iş birliği süreci 50 yılı aşkın bir süreci kapsamaktadır. Özellikle ekonomik iş birliği süreci karşılıklı yarar ilkesine dayalı anlaşmalar ile sağlanmaktadır.

Ülkeler arasında ekonomi, siyasi, kültürel, bilim ve teknoloji alanlarında, anlaşmalarla tesis edilen iş birliği, karşılıklı güven, iyi komşuluk ve dostluk ilişkilerinin güçlendirilmesi, bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın korunması yanında yasadışı ticaretin önlenmesi, örgütlü suçlarla mücadele, terörizmle mücadele ve yasadışı göçle mücadele açısından önem arz etmektedir.

Küresel ekonominin mal ve hizmet üretiminde ulaştığı devasa hacim, bir yandan arz zincirinin güvenliği, diğer yandan rekabet yarışının oluşturacağı maliyet dezavantajını bertaraf etmek için ikili ve çok taraflı ekonomik entegrasyon modelleri oluşturulmaktadır. Serbest ticaret anlaşmaları veya tercihli ticaret anlaşmalarıyla oluşturulan bu ekonomik modeller, menşe kümülasyonuna dayalı tercihli tarife uygulamaları ile anlaşmaya taraf ülkeler açısından maliyet avantajları dolayısı ile rekabet avantajları sağlamaktadır.

Ülkemiz Gümrük Birliği sürecine bağlı olarak bir yandan AB’nin imzaladığı ikili ve çok taraflı serbest ticaret anlaşmalarına taraf ülkeler ile bu sürece dahil olarak ticaretini artırırken, diğer yandan ulusal gereklilikler dikkate alınarak geleneksel ticaret partnerleri ile yetinilmeyerek, G. Kore, Singapur, Malezya gibi uzak doğu ülkeleri; Şili ve Venezuela gibi Latin Amerika ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmaları yaparken diğer taraftan Azerbaycan ve Özbekistan gibi soydaş ülkelerle tercihli ticaret anlaşmaları ve yine İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler ile karşılıklı yarar ilkesine dayalı tercihli ticaret anlaşmaları yaparak, daha esnek bir menşe kuralına dayalı olarak menşeli ürünlerin karşılıklı ticaretinde gümrük vergisi tavizleri uygulanmak suretiyle bir yandan ticaretin artırılması, diğer yandan diğer alanlarda yakın ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesi sağlanmaktadır. Bütün bu ticari ilişki sürecinin işleyişinde gümrükler önemli bir fonksiyona sahiptir. Özellikle mal ticaretine dayalı anlaşma kapsamı ürünlerin karşılıklı ticaretinde, menşe kurallarına dayalı tercihli tarife uygulamaları ile tarife dışı önlemlerin amacına uygun uygulanması tümüyle gümrük idarelerinin kontrolüne tabidir.

Günümüzde devletlerin, kendi ülkelerinde faaliyet gösteren firmalara rekabet avantajı sağlamak ve yatırım ortamını iyileştirmek amacıyla basitleştirme çabalarına büyük önem verdiklerini görüyoruz. Basitleştirme ile güvenli ticaretin yapılması ise risk bazlı denetimin önemini arttırmış bulunmaktadır.

Gümrük teşkilatı, dış ticaret birimleri, üniversiteler ve başta gümrük müşavirleri olmak üzere paydaşları ile gümrük ve dış ticaret mevzuatının kolay ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacak sertifikasyona dayalı eğitimlere öncülük etmelidir. Bu konudaki eğitimlerin kurumsal bir düzeyde yapılmasında başta üniversiteler olmak üzere gümrük müşavirleri meslek örgütlerinin yapılandırılması suretiyle dış ticaret camiasının tedarik zinciri sürecinde dış ülke firmalarına karşı rekabet avantajı sağlayacak sürekli bilgi akışı sağlamalıdır.

Gümrük teşkilatının misyonu, yüz yılı aşkın süreçteki birikimleri, uzmanlık bilgileri ve kurumsal hafızasının bu vizyonu her ortamda sergileyecek bir kültür oluşturulması için yeterli olduğu unutulmamalıdır. Bu sürece çok önemli katkı sağlayacak kurumlardan biri de mesleki tecrübeye sahip gümrük müşavirlerinin mesleki örgütleri olan Gümrük Müşavirleri Dernekleridir. Başarı için gerekli olan irade ve kadroların harekete geçmesi yeterlidir. Bilgi paylaşıldıkça zenginleşir ve değer kazanır. Bu bilinç ışığında gümrüklerde yerleşik bir kültür oluşturması hem gümrük camiası hem de ülkemize değer katar.

26 Ocak Dünya Gümrük Gününün, tüm gümrük camiasına ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

 

Atilla ŞAHİN
Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı